Karmaşık Bilgilerinizi Açıkça İletebileceğiniz 6 Yol

Teknoloji çağında etkili iletişimi artırmak ve bilgilerimizi açıkça iletebilmemiz için 6 yolu hayatımızda önemli kısımda değerlendirmeliyiz.

Sorumluluklarınızı ve işinizi daha ileriye taşımak hedefiniz ise, çabalarınızın önemini ve aciliyetini sizi ilgilendiren diğer kişilere iletmek, ana işlevinizin temelidir.

Değişime yanıt olarak hızlı hareket etmenin bir iş zorunluluğu olduğu bir dünyada, mesajınızın üst düzey liderliğe ulaşmasını ve kilit paylaşımlarınızın, projenizin başarısında tüm farkı yaratmasını sağlamak önemli bir etken.

"Karşılaştığımız zorluklar teknolojinin de gelişmesi ile daha karmaşık hale geldi. İşletmenizde veya çalıştığınız alanda harici baskılar, bağlantısız sistemler ve iç yapılarda yapılan değişikliklerin tümü, iletişimi tek bir kilit nokta gibi göz korkutucu ve ezici bir görev gibi gösterebilen faktörleri oluşturmuştur."

Aynı zamanda iki dakikalık ses ısırıkları ve 140 karakterle iletişim kuran bir dünya olduk. Dikkatimiz metalaştırıldı ve internetin sunabileceği tüm dikkat dağıtıcı şeylerle sürekli rekabet halindeyiz. Kimi zaman elimizde ki sosyal medyaları bile bilinçsizce sadece ekran kaydırmak şeklinde kullanmaya başladık ve iletişim etkisini yitirdi. Etkili olması için iletişim tarzlarının daha net, daha özlü ve daha çekici olması gerekiyordu.

"Peki paylaşmaya çalıştığınız mesaj doğası gereği karmaşıksa, karmaşık içeriği bu kadar hızlı ve kısaca açıklamanızı kimse nasıl bekleyebilir?"

Onlar yapar ve sen yapabilirsin.

"Uzmanlar, mesajınızın karmaşıklığının, dinleyicilerinizi eğiten ve harekete geçiren iyi bir hikaye anlatıcısı olma ihtiyacını ortadan kaldırmadığını söylüyor."

Karmaşık bilgileri iletmede daha iyi olmanın bazı yollarını arıyorsanız, şunları göz önünde bulundurun:

1. Kısa ve öz olmalısınız

Albert Einstein'ın bir zamanlar dediği gibi, "Basitçe açıklayamazsanız, yeterince anlamıyorsunuzdur." Açılış cümlenizi 50 kelimeden az tutmaya çalışın. Bundan sonra, "Twitter testi" ni kullanın ve her önemli noktayı 140 karaktere indirmeye çalışın. Bu sayıya tam olarak ulaşamayabilirsiniz. Ancak bu, sizi bilgiyi çıplak kemiklere kadar kaynatmayı düşünmeye zorlayacaktır. Karar verme, yalnızca karmaşık bilgileri iletmenize yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda karmaşık sorunlara yönelik çözümlere yönlendirmenize de yardımcı olabilir.

"Bir sıkıntılı noktayı veya sorunu hedefleyebilmek, tanımlayabilmek ve ifade edebilmek, onu nihayetinde başarılı olacak şekilde çözmek için çok önemlidir."

2. Hikaye anlatmayı öğrenmelisiniz

Bilim adamları ve diğer teknik uzmanlar genellikle veri ve istatistiklerle bir rapora başlarlar. Bunlar izleyicinin ilgisini çekmek ve güvenilirlik katmak için güçlü olabilirken, sayılara çok fazla güvenmek dinleyicilerinizi çabucak sıkabilir. Bilginin nasıl bir anlatıya dönüştürülebileceğini düşünerek, izleyici hemen yeniden ilgilenir.

"Bir hikaye anlatıcısı olarak, sorunları ön planda konumlandırmak ve sonra bunların üstesinden nasıl geldiğinizi göstermek istiyorsunuz. Popüler "Hikaye Semineri" ile tanınan yaratıcı yazarlık eğitmeni Robert McKee, gerçek düşmanlara karşı mücadelenizin hikayesini anlattığınızda, izleyicileriniz sizi heyecan verici, dinamik bir kişi olarak görür."

Bilgiyi bir hikaye olarak ifade etmeyi öğrenmek değerli bir beceridir çünkü çatışmanın ne olduğu, kimin dahil olduğu, ne zaman ve nerede meydana geldiği gibi önemli bağlamları sağlar. Bu temel bağlamı sağlamak, hedef kitlenizin ilgisini çekmekten çok daha fazlasını yapar. Size bir çözüme giden yol haritası verebilir.

3. Görsel olarak çekici hale getirmelisiniz

Journal of Consumer Psychology'deki yeni araştırma, görsel metaforların yeni fikirler önermek için ışıklandırılmış bir ampul gibi katılımcıları hiçbir resim gösterilmeyenlere göre daha iyi iç görülere sahip olmaya sevk edebileceğini ortaya koyuyor. Bir sunumda kullanılacak görüntüleri bulmak için Flickr, Creative Commons ve Compfight.com gibi siteleri düşünün.

"Ekibinize veya patronunuza veri sunmanın daha cazip bir yolunu arıyorsanız, özel gösterge tablolarına sahip bir araç ve verileri görselleştirmenin farklı yollarını kullanmak uzun bir yol kat edecektir. Quick Base'in gösterge tablosu raporlama araçları, kullanıcıların verileri birçok biçimde görselleştirmesine olanak tanır: Özet raporlar, grafikler, haritalar, takvimler ve zaman çizelgeleri. Kullanıcılar sınırsız raporlar oluşturabilir ve en önemli ve karmaşık bilgileri kolayca dilimleyebilir, parçalara ayırabilir ve düzenleyebilir."

4. Metaforlar ve analojiler kullanmalısınız

Jobs, başkalarına kişisel bilgisayarın ne olduğunu ve nasıl çalışacağını ilk kez açıklamaya çalıştığında, diğerleri anlamadığında hayal kırıklığına uğradı. Ancak karmaşık mesajları iletmek için metaforlar ve analojiler kullanmayı öğrendi. Örneğin Jobs, 1984'te IBM'i "Big Brother canlanıyor" olarak tanımladı ve fikri, Mac'i IBM ile karşı karşıya getiren ünlü bir televizyon reklamına taşıdı. Jobs ayrıca bir keresinde bilgisayarı "Bulduğumuz en dikkat çekici araç" olarak tanımladı.

"Analojiler, bilinmeyen bir şey ile tanıdık bir şey arasında bir karşılaştırma çizerek izleyicilerinizin zihninde "tıklatma" gücüne sahiptir. Bu, yeni bilgileri daha az ürkütücü ve daha yaklaşılabilir ve dolayısıyla daha eyleme geçirilebilir hale getirir."

5. Sürekli "neden?" sorusunu sormalısınız

Dinleyicilerle ve onların yaşamlarıyla ilişkilendirdiğinizden emin olmak için kilit noktalarınızın her birine meydan okuyun. Yine Jobs, bir ürünü iyice anlayabilmek için derin araştırma yapma konusunda uzmandı. Kişinin 6 yaşında mı yoksa 60 yaşında mı olduğunun önemi yoktu. 2007'de iPhone'u tanıttığında, "Eliniz için harika bir şey tasarladık" dedi. Bunu kim anlamaz?

"İnsanların söylediklerinizi önemsemelerini istiyorsanız, onlara bir sebep vermelisiniz. Nedenini onlara söylemelisin . Bu bilginin sadece genel olarak işletme için değil, aynı zamanda insanların yaşamlarını ve işlerini nasıl iyileştirebileceğini anlamanız gerekir."

6. İnsanların anlamasına yardımcı olan teknolojiyi nasıl kullanmalısınız?

Bilgileri sunmanın ve karmaşık mesajları açıkça iletmenin iyi yollarını bulmak zor olabilir, ancak bunu tamamen kendi başınıza yapmak zorunda değilsiniz.

Düşük kodlu uygulamalar gibi teknolojiden yararlanmak, daha fazla kişinin mesajınızı anlamasına yardımcı olabilir. Düşük kodlu iş uygulamaları, iş operasyonlarınızı engelleyebilecek temel sorunları belirlemek için işletmenizin dayandığı programlar ve yazılımlarla entegre olabilir. Ayrıca, temel iş akışlarını otomatikleştirmek ve karmaşık süreçlerdeki ilerlemeyi izlemek için de kullanılabilir, böylece ortaya çıkan herhangi bir sorunun kim, ne, ne zaman ve nerede olduğunu her zaman yanıtlayabilirsiniz. Bu uygulamalar aynı zamanda önemli verileri gerçek zamanlı olarak güncellenebilen tablolar, çizelgeler ve grafiklerde görüntüleyen gösterge tablolarını da destekler.

"En önemlisi, düşük kodlu uygulamaları günlük olarak güvendiğiniz süreçlere uygulamak, gerçek iş değerini hızlı bir şekilde artırabilir. Size neden mesajınızın bir bölümünü hedef kitlenizde yankı uyandıracak şekilde değiştirin."

Sevgilerle.