Yapay Zeka "GPT-3": Bir Dizi Teknoloji
Yapay zeka devrimi "GPT-3" nedir? Bizi neler bekliyor? Olumlu veya olumsuz yanları neler? Kapasitesi ve kaynağı nelerdir?
Yapay zeka GPT-3 nedir?
Yapay zeka devrimi GPT-3, Generative Pre-trained Transformer 3 Türkçesi "Üretken Ön İşlemeli Dönüştürücü" demek. Kısaca GPT-3 açıklamak gerekirse, sizlerin yazdığı metinler veya herhangi bir içeriği çok yakın hatta benzer diyebileceğimiz şekilde, sizlerin üslubu ile içerik üretmek için derin öğrenme kullanan, ortaya yeni metinler çıkarabilen öz bağlanımlı bir dil diyebiliriz. GPT serisinin üçüncü nesli olan GPT-3 modelini San Francisco merkezli bir yapay zeka laboratuvarında OpenAI tarafından geliştirildi. Peki bu yapay zekanın kapasitesine inceleyelim. Tam sürümü verileri işleyebilecek 175 milyar parametreye sahip. Bu rakam ise önce ki model olan GPT-2'nin öğrenme kapasitesinin tam iki katı. Bu iki model arasında sadece bir yıl olması ise bizlere çalışmaların ne kadar hızla ilerlediğini gösteriyor. Bizler evde otururken teknoloji hayal bile edemediğimiz yerlere ulaşmaya devam ediyor. Doğal dil işleme sistemine sahip GPT-3, 14 Mayıs 2020 tarihinde tanıtıldı ve Temmuz ayında ise beta aşamasına girdi.
Olumlu ve olumsuz yanları nelerdir?
Bir yazar olduğunuzu ve devamlı içerik üreterek okurlarınıza sunmanız gerektiğini ancak belirli sebeplerden ötürü rahatsızlandığınızı ve içerik üretemediğinizi düşünün. Düşündüyseniz eğer GPT-3 tam bu noktada sizlere yardımcı olabilir. Yazılarınızın sadece bir kısmını gösterdiğiniz takdirde, neredeyse sizin bile inanacağınız şekilde, sizlerin üslubu ile farklı içerikler üretmeye devam edeceğini görebileceksiniz. Bu iyi bir örnek gibi en azından her durumda üretmeye devam edebilirsiniz. Ancak OpenAI araştırmacısı ve mühendisi GPT-3 ile ilgili onu tanıtan en orijinal makaleyi kaleme aldı. Makalesinde insanları GPT-3'e karşı uyarmış ve hızla önlemler alınması gerektiğini vurgulamıştır. David Chalmers Avusturyalı bir filozoftur, "şimdiye kadar üretilmiş en ilginç ve önemli yapay zeka sistemlerinden biri" şeklinde nitelemiştir. Yanlış bilgi aktarımı, kimlik çalma, devlet veya hükumet süreçlerinin kötüye kullanımı, sahte akademik makale yazma ve sosyal mühendislik gibi alanlar, potansiyel zararlı etkilerinden bazıları olduğunu vurgulayabiliriz. Yazarlar, buna benzer risklerin ortadan kaldırılması konusunda araştırmalar yapmakta ve bu tehlikelere dikkat çekmeye çalışmaktadır.
Veri kaynağı nerelerden sağlanıyor?
İlk cümlelerimde GPT-3'ün bir önceki serisi olan GPT-2'ye oranla iki kat kapasitesi olduğunu söylemiştim. Bu alanda çalışmaları olan Microsoft'un Turing NLG'sinin kapasitesinin on katından daha fazladır. Bu yapay zeka Yüz milyarlarca kelimenin yanı sıra CSS, JSX ve Python'da kodlama yeteneğine sahiptir. Yapay zekamızın öğrenmesi için verilen kaynağının %60'ı, 410 milyar veriden oluşan filtrelenmiş Common Crawl modelidir. Veri kümesinin %22 İnternet, %16 Yayınlanan kitaplar, %3 Wikipedia'dan gelmektedir. Yazımı bitirirken kısa bir öneride bulunmak istiyorum. Bu tür teknolojiler ne kadar gelişirse gelişsin kendi hayatımızın lideri olduğumuz sürece asla bir yapay zeka bizimle yarışamayacaktır. Bu konuda ne demek istediğimi anlamak için bir önce ki yazıma lideri kelimesine tıklayarak ulaşabilir ve okuyabilirsiniz. Sevgilerle.